ÇARE YOK
Mansur’un sırrına ereyim dersen
Der ki “enel hak” tan başka çare yok
Bin derde bir şifa bulayım dersen
Adil-i mutlaktan başka çare yok
Cehalet dediğin karanlık gece
Sarmış yeryüzünü ta uçtan uca
Bana mı sorarsın be canım hoca
Bir nurlu şafaktan başka çare yok
İlimden hızını alan oturmaz
Ehliyetli kaptan gemi batırmaz
İstiklal göklerde şüphe götürmez
Semaya çıkmaktan başka çare yok
Gel bak bilim adamında dehaya
Güneşten parlaktır ondaki ziya
İnad-ı Nemruda kalın kafaya
Kuvvetli tokmaktan başka çare yok
Atiyi karanlık gören insanın
Feraseti zayıf fikri zindanın
İlim ışığını aklı noksanın
Beynine sokmaktan başka çare yok
Doksan yaşlık dedem hala uykuda
Ayık ol Ruhani ayağın suda
Başın taştan taşa çalma beyhude
Hakka sarılmaktan başka çare yok