ON KURUŞ
Al bu on kuruşum dolan gurbeti
Şu saydığım her eşyadan var getir
Ben sana bir saat kestim müddeti
Bir saniye geri kalma er getir
Oltu dadır kehribarın esası
Tortum’un pestili tatlı kömesi
Pasin ovasında buğdayın hası
Git Tekman’dan tuluk tuluk lor getir
Dumlu dağlarının kimya otundan
Mersin üzümünden İspir dutundan
Urfa’ nın beş aygır arap atından
Üçünü bin ikisini sür getir
İnciyi altını dizmeli rafta
Her nereye gitsem bir ay dört hafta
Kepçenin iyisi yapılır Of’ta
Yüz top teşi elli deste ger getir
On beş kentim olsun kırkbin de köyüm
Düzelsin moralim hoş olsun huyum
Susuz denizlerde balık avlayım
Trabzon’un Maçka’sından tor getir
Bana bıçak lazım yürü Sivas’a
Rize’den çay limon bile olursa
Dolaş Kayseri’yi çık Erciyes’e
Dibinden gül tepesinden kar getir
Göle’nin medeği zavut hayvanı
Hepsinden yüz sürü olaydı yani
Sarıçamdır Sarıkamış ormanı
Benim kağnı arabama tar getir
Sürü sürü olsun kazım ördeğim
Sana izah edem arzum isteğim
Harçlığım on kuruş evleneceğim
Gürcistan’ın güzelinden yar getir
Gitti bir kuruşun kaldı dokuzu
Benim için dolaş kürr- reyi arzı
Hasımla savaşın var bazı bazı
Erzurum’un dadaşından er getir
Saydığım eşyaya olurum razı
Kararmasın talihimin yıldızı
Beraber olmalı aşığın sazı
Küpü büyük kılıfını dar getir
Söylediğim söze deme ki hayır
İlahi babamın gamını kayır
Dört yüz kırık kale beş yüz şitayır
Acentadan mermisini gör getir
Hastalık elinden belim bükülü
Adana ovası pamuk ekili
Isparta’da levin güller dikili
Goncasından beş yüz deste der getir
Sevinirim yüküm cevher taş olur
Aksi halde dünya bana boş olur
Horasan şehrinde halı hoş olur
Sağlığımda ayvanıma sar getir
Benim için çark et dolaş dünyayı
Keşfeyle yıldızı parselle ayı
Mekke Medine’de ara hurmayı
Topla devşir dallarından bar getir
Yemenden beş yüz ton kahve al bari
Parama mukabil dünyanın varı
Altına kaplanmış hayal dağları
Kenarından kıyısından kır getir
Ruhani’ de isteğini arz eder
Param bana yeter ölene kadar
Kulağın beri tut sözüme peder
Beş kuruşum kaldı geri ver getir